GİRİŞ: Dünyanın birçok yerinde ve ülkemizde, insanlık suçu olan işkence olayları sürüp gitmektedir. Vücuda elektrik verilmesi yaygın olarak kullanılan bir işkence türüdür. Elektrik akımı vücudun çok değişik bölgelerine bağlanan elektrotlar aracılığı ile verilmektedir. Elektrik akımı ağrının yanısıra, şiddetli kas kontraksiyonlarına neden olarak, hastanın soluğunun kesilmesi gibi korku verici durumlar yarattığı ve geride pek az iz bıraktığı ya da hiç iz bırakmadığı için işkenceciler tarafından ideal bir yöntem olarak görülmektedir.
Elektrik akımının deride yarattığı yapısal değişiklikler elektrik kazasına uğramış insanlar ve deney hayvanları üzerinde kapsamlı bir biçimde araştırılmıştır. Bu çalışmaların çoğunda yapısal değişiklikler, akımın geçişi sırasında ortaya çıkan ısıya bağlanmakta, elektrik için spesifik bulgular üzerinde durulmamaktadır. Elektrik işkencesinin izlerini ısı ve diğer etmenlere bağlı yüzeysel deri hasarlarından kesin olarak ayıracak tanı yöntemlerine gereksinim vardır. Danimarka’da bilim adamlarının oluşturduğu disiplinler arası topluluğun bir kolu (“electrical group” of Anti Torture Research, ATR) 1976 yılından beri domuzlar üzerinde elektrik akımı için spesifik sayılacak yapısal değişiklikleri ortaya koymak amacıyla deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalarda, elektrik ve ısı enerjilerinin deride oluşturduğu yapısal değişiklikler arasında bazı farklar bulunduğunu ortaya koymuşlardır. Deride ortaya çıkan birçok değişiklik içinden iki tanesinin elektrik hasarı için oldukça spesifik olduğunu öne sürmektedirler…