GİRİŞ: Uluslararası Af Örgütü, dünyadaki ülkelerin 1/3’ünde devlet tarafından yapılmasına göz yumulan işkencenin varlığını verilerle ortaya koymaktadır (1). Birçok ülkede insanlar politik, dini ya da etnik özelliklerinden dolayı fiziksel, psikolojik travmayla karşılaşmaktadır. Ayrıca cezaevlerindeki kötü fiziksel şartlar mahkumların sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. İşkence yöntemi olarak uygulanan kaba dayak (künt travma) kas iskelet sisteminde kırık, tendon, ligaman zorlanması, kas zedelenmesi ve yırtıklara neden olabilmekte, kafaya şiddetli ya da sık sık uygulanan darbeler kafa travmasına yol açmaktadır (2). Kafa travması, başağrısı şeklinde olabileceği gibi, kognitif (bilişsel, hafıza, dil), motor ve denge fonksiyonlarının bozulduğu felç gibi klinik durumlarla da kendini gösterebilir (3). Askı gibi yöntemler ise, omuz eklemi, brakiyal pleksus, üst ekstremitede periferik sinir yaralanmalarına yol açabilir (4). Falaka gibi uygulamalar, ayak tabanında tendonlarda zedelenme, 1.metatarsofalangeal eklemde osteoartrit, plantar fasiit, kapalı kompartman sendromuna yol açabilir. Kötü pozisyonda, uzun süre bel ve boyun bölgesinin fleksiyon, ekstansiyon ve rotasyonlara zorlanması, bu pozisyonda kuvvet uygulanması bel ve boyun ağrılarına, buradaki ligaman, disk yapılarının bozulmasına ve hatta diskal hernilere (bel, boyun fıtığı) neden olabilir (3). Kişilerin soğuk, rutubetli ortamda uzun süre tutulmaları, soğuk su sıkılması, cezaevlerindeki kötü fiziki şartlar romatizmal şikayetlerin, miyofasiyal ağrı sendromu (MAS) ve fibromiyaljinin ortaya çıkmasını kolaylaştırır (2,3). Bu kişilerde genellikle ağrı ilk semptomdur ve kimi zaman tedaviye çok dirençli olup, kronikleşebilir (1,5).
Literatürde, işkence mağdurlarında görülen kas iskelet sistemi patolojilerinin araştırıldığı çalışmalara pek rastlanmamaktadır. Bu çalışmada, 1996-2000 yılları arasında TİHV Ankara Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne, gözaltı ya da cezaevinde fiziksel şiddete maruz kaldığı için başvuran ve kas iskelet sistemine ait yakınmaları olan başvurulardan, tarafımızdan değerlendirilen 41 başvurunun muayene formları incelenerek klinik özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.