Amaç: Gözaltı muayenelerinde el bileklerinde tespit edilen lezyonların tanımlanması, plastik kelepçe yarasının ayırt edilmesi, lezyonun orijininin belirlenmesi, nöroloji ve psikiyatri klinikleri ile multidisipliner yaklaşımın ortaya konulması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Plastik kelepçeli 13 kadın, 27 erkek, toplam 40 kişi ve metal kelepçeli 21 kadın 41 erkek toplam 62 kişi çalışmaya dahil edildi. El bileği ve el muayeneleri yapıldı. Deri bulguları “hasar yok”, “epidermis hasarlı”, “dermis hasarlı” diye üç şekilde ele alındı. Nörolojik muayenede “kelepçe nöropatisi” olup olmadığına bakıldı. Deri hasarı ve nöropatinin birlikte görüldüğü olgular “Mikst tip” olarak değerlendirildi. Plastik kelepçeli grup ile metal kelepçeli grup karşılaştırmak için ayrı ayrı ele alındı.
Bulgular: Plastik kelepçelerin tamamında el bileğinin antero-medialinde ve çizgi şeklinde hasar görüldü. Kelepçe türüne göre hasar durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0,01); metal kelepçede hasar görülmeme oranı plastik kelepçeye göre daha yüksek, plastik kelepçede ise epidermis hasarı ve mikst tip hasar görülme oranları metal kelepçeye göre daha yüksek bulundu. Her iki cinsiyet için kelepçe nöropatisi; plastik kelepçelerde altı olguda (%15), metal kelepçelerde beş olguda (%8,1) görüldü.
Sonuç: El bileği yaralanmalarında özellikle “plastik kelepçe belirtisinin” dikkatle değerlendirilmesi ve fotoğraflama yapılması, nöroloji konsültasyonunda kelepçe nöropatisi tespit edildiği takdirde elektromiyografi ile belgelenmesi ve ayrıntılı psikiyatrik muayene yapılarak kaydedilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.