İşkence Sonrası Rehabilitasyon Yaklaşımları
TİHV Yayınları
ÖZET

İşkence, Dünya Tabipleri Birliği Tokyo Bildirgesi’nde “kendi başlarına ya da herhangi bir otoritenin emri ile hareket eden bir ya da birden çok kişinin, bir diğer kişiyi bilgi vermeye, bir itirafta bulunmaya ya da diğer herhangi bir nedenle zorlamak için kasıtlı, sistematik ya da nedensiz olarak gerçekleştirdiği fiziksel ya da mental acı” olarak tanımlanır.

Değişik düzeylerde şiddete maruz kalan kişilerde travmayı takiben fiziksel, psikolojik ve psikosomatik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Oluşan bu problemler kişilerin günlük yaşamlarını kısıtlamakta ve onları bağımlı duruma düşürebilmektedir. Bu sorunların giderilmesinde ya da en aza indirilmesinde rehabilitasyon yaklaşımlarının önemi büyüktür”.

Değişik işkence yöntemleri sonrasında görülen kas-iskelet sistemine ait bozukluklar ve bu problemlere bağlı oluşan kronik ağrı ve postür bozuklukları yanı sıra psikolojik bozukluklar da sık görülen problemlerdendir. İşkence sonrası gelişen psikolojik problemler, kronik ağrı, kaslarda zayıflık, postür bozukluğu gibi problemleri artırıcı özellik taşıyabileceği gibi, kas iskelet sistemine ait bozukluklar da, psikolojik problemleri artırıcı yönde rol oynayabilmektedir. Kısır bir döngü şeklinde devam eden ve kişinin günlük yaşamındaki bağımsızlığını etkileyen bu olumsuz tablonun çözümlenebilmesi için uygun rehabilitasyon yaklaşımı gereklidir.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri Raporu 1997’ye göre, işkence sonrası en sık görülen psikolojik yakınmalar, uyku sorunları, izolasyon, kendine ve başkalarına güven duygusunu kaybetme, oryantasyon bozukluğu, halusinasyon, uykuya dalamama, sık uyanma ve kabus görme gibi uyku bozuklukları, kronik baş ağrısı ve seksüel problemlerdir”. Başa uygulanan darbe, stres ve çene ekleminin yetersiz fonksiyonunun neden olduğu başağrısı, kardiopulmoner problemler, gastrointestinal problemler ve seksüel sorunlar da görülebilir ve beraberinde ruhsal sorunları da getirebilir?

Kaynak Web Sayfası