Tükenmişlik Sendromu
TİHV Yayınları
ÖZET

İnsanların sorun ve sıkıntılarını gidermeyi, acılarını dindirmeyi, kısaca insanlara yardım etmeyi amaçlayan mesleklerde, “tükenmişlik” sık karşılaşılan bir durumdur. “Uzaklara kaçmak” isteyen, artık “pilinin bittiğinden” yakınan, işe devamı bozulan, sık sık hastalanan çalışma arkadaşımız, tükenmişlik (burnout) sendromundan muzdarip olabilir. Maslach, tükenmişliği, meslekten kişilerin, mesleğin anlam ve amacından kopması ve hizmet götürdüğü insanlarla artık gerçekten ilgilenemiyor oluşu olarak tanımlamıştır. Bir başka araştırmacıya göre ise tükenmişlik; aşırı stres ve doyumsuzluğa tepki olarak kişinin kendini ruhsal olarak işinden geri çekmesidir. Tükenmişlik, hekimler, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları, klinik psikologlar, psikoterapistler, fizyoterapistler, öğretmenler, polis memurları, avukatlar, yargıçlar gibi, insanlarla çalışan meslek mensuplarında daha sık görülür. Bu alanlarda çalışanlar, yardım isteyen insanlar karşısındaki tutumlarında, sevecenlik ve acıma duygularıyla, duygudan arınmış nesnellik arasında bir denge kurmak zorundadırlar. Bu dengeyi kuramamak veya yardıma ihtiyacı olan kişi için yapabileceklerinin sınırlarını gerçekçi olarak belirleyememek, kişide aşırı yüklendiği hissi, çökkünlük ve tükenmişliğe yol açabilir. Ayrıca yetersizlik, boşa çabaladığı duyguları, mesleğiyle, kendisiyle ve hizmet vermeye çalıştığı insanlarla ilgili öfkeye neden olabilir. Bir başka deyişle tükenmişliğin görüldüğü mesleklerde, zor durumdaki insanlara, kendi istem ve gereksinmeleri doğrultusunda, içinde bulunulan koşulları göz önüne alarak, yaşamlarını düzenlemeleri, değiştirmeleri için yardımcı olunmaya çalışılır. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için gereken enerji; yapılan işe olan inanç, gelecekle ilgili umut, yardım götürülen insanlara karşı duyarlılığın sürmesi gibi kaynaklardan beslenir. Bu kaynakların zayıflaması hatta kurumasıyla ortaya tükenmişlik çıkar…

Kaynak Web Sayfası